Mayıs, haziran aylarında dolarda yaşanan artış tekstil şirketlerinin ihracatına ve toplam satışlarına olumlu yansıdı. Ancak doların yeniden 1.43 YTL seviyesine gerilemesi sektörde sıkıntıya neden oldu. TGSD Başkanı Aynur Bektaş, kurun bu seviyede olmasından dolayı zarar ettiklerinin altını çizdi.
Son yıllarda YTL'nin aşırı değerlenmesi nedeniyle dış pazarlarda rekabet gücünü yitiren tekstil şirketleri, mayıs ve haziran ayında doların 1.3000 YTL seviyelerinden 1.7800 YTL seviyelerine yükselmesiyle moral buldu. Dolardaki yükselişle birlikte yurtdışı satışlarını artıran tekstilcilerin yılın ilk yarısında toplam satış gelirlerinde de artışlar yaşandı. Döviz piyasasında son haftalarda yaşanan satış baskısının ardından 1.45 YTL'ye inen doların bir süre daha bu seviyelerde kalmasının ise sektörü yeniden zora sokacağı belirtiliyor. Halka açık 14 tekstil şirketinin İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'na (İMKB) gönderdikleri ilk 6 aylık mali tablolarına bakıldığında yurtdışı ağırlıklı çalışan 7 şirketin ihracatı yüzde 19.2'lik artışla 76 milyon YTL'den 91 milyon YTL'ye yükseldi. Geçen yılın ilk yarısında toplam satışlar ise yüzde 18.5 artışla 294 milyon YTL'den 349 milyon YTL'ye yükseldi.
Döviz kurlarının mayıs ve haziran aylarında yükselmesinin ihracatçıların yüzünü güldürdüğünü belirten Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Aynur Bektaş, "Firmalar kurlardaki yükseliş sonrası işçi ücretlerine zam yaptılar hatta bir çoğu bununla da kalmayıp yeni yatırım planları bile yapmaya başladı. Ancak dolar ve euronun yeniden düşüşe geçmesi ihracat yapan tekstilcileri olumsuz etkiledi" dedi. İhracat yapan firmaların korunması için doların 1.50 YTL'nin euronun da 1.90 YTL'nin altına inmesine izin verilmemesi gerektiğine dikkat çeken Bektaş, "Bizler, döviz kurlarının ihracatçı firmalar açısından makul seviyelerde seyretmesini istiyoruz. Çünkü ihracatçılar şuan bu kurlarla zarar ediyor. Eğer kurlarda bir yükseliş yaşanmazsa bu yıl hazır giyim ihracatı geçen yıl ile başa baş seviyelerde gerçekleşir" diye konuştu.
Arat'ın bilançosu toparlanıyor
Bu yılın ocak-haziran döneminde ihracatını en çok artıran tekstil şirketlerin başını Arat Tekstil çekti. 800 olan personel sayısını 80'e kadar düşürüp aldığı sparişleri fason ürettiren Arat Tekstil'in bilançosu da buna bağlı olarak toparlanıyor. Geçen yılın yarısına göre zararını yüzde 70 oranında azalttığı gözlenen Arat Tekstil'in, yurtdışı satışları yüzde 70, toplam satışları ise yüzde 53 artış kaydetti.
Arat Tekstil'in ardından ihracatını en çok artıran ikinci şirket ise Karsu Tekstil oldu. Şirket, ihracata ağırlık verdiği ilk altı ayda cirosunu yüzde 12 artırırken, zararını da yüzde 70 azalttı.
2 şirket zararını kâra çevirdi
14 şirket arasında geçen yılın yarısına göre 4 şirketin zararı azalırken, 2 şirket de zararını kâra çevirebildi. 14 tekstil şirketi arasında yüzde 122?lik artış ile kârını en çok artıran Bossa'nın toplam satışları ise yüzde 12.5'lik artış kaydetti.
Öte yandan ilk yarıda zararı en çok artan şirketlerden biri de geçen yıl maliyetleri azaltmak için İstanbul'daki fabrikasını Lüleburgaz'a taşıyan Edip İplik oldu. Şirket; 2005 yılının ocak-haziran döneminde 2 milyon 442 bin YTL olan zararını bu yıl, yüzde 216 oranında artırarak 7 milyon 722 bin YTL'ye çıkardı. Şirketin yurtdışı satışlarında yüzde 5 artarken, toplam satışları ise 8.4 azaldı.
İhracatını yüzde 30, toplam satışlarını ise yüzde 18.6 oranında azaltan Mensa'nın zararı ise yüzde 154.4'lük artış kaydetti. Öte yandan Cankurtaran Holding bünyesinde bulunan ve bu yıl hiç ihracat yapmayan Esem Spor'un toplam satışları yüzde 85 azaldı. 2001 krizinin yaralarını sarmaya çalışan, bu anlamda bünyesindeki bir veya bir kaç şirketin hisselerinin kısmen veya tamamen satılması için harekete geçen Cankurtaran Holding'in, satışa konu olan şirketleri arasında Esem Spor da bulunuyor.
Türkiye ihracatta çok büyük bir risk altına giriyor
Dolar kurunun 1.45 YTL seviyelerinde olmasının ihracatçı şirketleri olumsuz etkilediğini belirten Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, "Üreticiler ve ihracatçılar kura bir fiyat biçmezler, bunun yerine kurun piyasa koşullarına uygun olmasını söylerler. Bu da piyasanın belirleyeceği bir şey. Fakat Türkiye'de kurlar hiçbir zaman gerçek seviyelerine ulaşamadı" dedi. Doların 1.50 YTL'nin altına inmesi ile Türkiye'nin ihracatta çok büyük risk altına girdiğine dikkat çeken Satıcı, toplumun tüm kesimlerinin üreticisinin ve ihracatçısının sesine sahip çıkması gerektiğini söyledi.